``Aziz dost! Sen tek bir kişi değilsin; sen bir âlemsin! Sen derin ve çok büyük bir denizsin. Ey insan-ı kâmil! O senin muazzam varlığın, belki dokuz yüz kattır; dibi, kıyısı olmayan bir denizdir.``

Hz. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî

Nefs İlmi Temel Kavramlara Giriş Programı Kayıtlarımız
Tamamlanmıştır!

Nefs İlmi (bilinen adıyla Nefs Psikolojisi), yirmi yıllık serüveninin şimdiye kadarki en olgun döneminde, bizzat Mustafa Merter tarafından yetiştirilmiş analist eğitmenleriyle, Psikoloji alanında hizmet veren profesyonellere bu ekolün temel kavramlarını ve inceliklerini kompakt bir programla sunmaya hazırdır.
Bu programın amacı; katılımcıların Nefs İlmi yaklaşımı ve temel kavramları ile tanışmasını sağlamaktır.
Detaylı Bilgi ve Başvuru

Söyleşi: Aileyi İfsad Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Küresel Projesinin Bir Meta Analizi

Mustafa Merter'in Yeni Kitabı Hekaton'la Son Tango Raflarda Yerini Aldı!

Bu kitap, aileyi ifsad etme ve insanlığı yeniden yapılandırma küresel projesi'nin bir meta-analizini sunan, emsalsiz bir eserdir.
KETEBE.COM

Aileyi İfsad Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Küresel Projesi'nin Tarih İçindeki Psiko-Sosyo-Politik Seyri

Cinsiyet kimliği mevzuu ekseninde cereyan eden psiko-sosyal mesele, büyük resmin yalnızca bir parçasıdır. Bu meseleyi anlayabilmek için çok boyutlu büyük projeyi görmek elzemdir. Aile kurumu ve değerler, günbegün çeşitli projelerle yok edilmektedir.

Ekibimiz

Burada ekibimizin yalnızca bir kısmı yer almaktadır.
Bilgi ve Randevu
Önemli Not
E-maillerinize mutlaka yanıt vermekteyiz; ancak yanıt alamadığınızı düşünüyorsanız lütfen e-mail hesabınızdaki 'Spam' klasörünü de kontrol ediniz. Muhabbetlerimizle

2022-2023 Etkinlik Takvimi

Mustafa Merter ve ekibinin güncel etkinliklerini buradan takip edebilirsiniz.

Everything Is Perfect (Book)

You can access this book written in English free of charge from the link below.

İngilizce dilinde yazılmış bu kitaba aşağıdaki linkten ücretsiz şekilde erişebilirsiniz. Keyifli okumalar.
Everything Is Perfect, Merter, M., 2015. pdf.

The idea to write this book was born in London in 2015 while walking around and chatting with John Higgins, who later edited this book.

Bu kitabın yazılması fikri, 2015 yılında Londra'da, sonradan bu kitabın editörlüğünü de yapmış olan John Higgins ile dolaşıp sohbet ederken doğdu.

“In The Last Samurai, Katsumoto grasped this truth as he breathed his last, watching the cherry blossoms flying. 'Perfect... magnificent...' Bodrum's Osman Effendi was smiling as his body was shattered and his flesh was falling out, saying 'everything is perfect'.” (Dokuz Yüz Katlı İnsan, p. 249)

“Son Samuray filminde Katsumoto, uçuşan kiraz çiçeklerini seyrederek son nefesini verirken bu gerçeği kavrıyordu. 'Kusursuz... muhteşem...' Bodrum’un Osman Ağabeyi, vücudu paramparça olup etleri dökülürken gülümseyerek 'her şey mükemmel' diyordu.” (Dokuz Yüz Katlı İnsan, s. 249)

Yeni Bölüm:

Kur'ân-ı Kerîm'in Acizâne Psikolojik Te'vîl Denemesi'nden Bazı Bölümler

Kehf Sûre-i Celîlesi 28. Âyet-i Kerîme

Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme (18/28).
وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُم بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرِيدُ زِينَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ أَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَن ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ وَكَانَ أَمْرُهُ فُرُطًا
Şu acılarla dolu hayatımızda kimimiz depresyonda, kimimiz kaygılar içinde, hayat fırtınasında bir o yana bir bu yana savrulup duruyoruz. Rabb'imiz bize ``sabır`` diye bir dayanma gücü vermiş, ama hepimizin bildiği gibi bazen sabır küpü de taşıyor ve çaresiz kalıyoruz. Âyet-i kerîme bu sabrın güçlenmesi için evvel emirde (öncelikle) bize, ``doğru`` insanlarla beraber olmamızı tebliğ ediyor…``yed'une rabbehum bil gadati vel aşiyyi / sabah ve akşam (Rabb'inin davetine uyup) dua edenler``le mümkün olduğunca beraber olmak. (...)
(...) Her insan derûnunda (derinliklerinde) kaygı ve hüzün ötesi bir hazret-i insan kuvvesi (potansiyeli) taşır, ``la havfun aleyhim velahum yahzenûn`` ibâre-i celîlesi bu mânâya gelir. Yani şifâ, insanın kendi kendisindedir, ama birisinin onu ona yansıtması elzemdir. (...)
Okumaya Devam Edin

Sultan Murad-ı Sâlis'in Dünyası

Türkan Alvan (İz yay.)
Türkan Alvan Hanım'ın yüksek hassasiyetleri ve eşsiz gayretleriyle meydana gelen bu kıymetli eseri zât-ı âlîlerinize takdîm etmekten mutluluk duyarız. Tarih, edebiyat ve tasavvuf disiplinlerinin harmanlandığı bu eserde ayrıca Sultan III. Murad Han Hazretlerinin pato-biyografisi, Dr. Mustafa Merter tarafından, Nefs Psikolojisi açısından değerlendirilmektedir.
E5xofuUWQAQvFU1

Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu Websitesi Açıldı!

Kısa adıyla Dünya ÇAKOP, 55 kurucu STK'dan ve 22 Bilim kurulu üyesinden oluşan, farklı cinsel yönelimler başta olmak üzere çeşitli konularda araştırmalar ve çalışmalar yapan profesyonel bir kuruluştur.
Dünya ÇAKOP, aileyi ve aile bireylerini tehdit eden her türlü soruna karşı çözüm üretmek için burada!
Siteye Git

Ekranla temâs neden psikolojimizi bozuyor?

Ekran başında geçirilen zaman ne kadar uzunsa farkına varmadan sanki o kadar büyük bir bir istilaya uğruyoruz. Bize ait olmayan sözde değerler, davranış biçimleri, duygular içimize işliyor; şaka gibi gelse de “Matrix” içinde sanal bir hayat sürdürmeye başlıyoruz.

Ekranın Doğal Gerçeklikten farkı şunlardır:

  1. Duyusal aşırı yüklenme (Sensory overload)
    Çok kısa bir zaman aralığı içinde, zihnimize adeta ekran üzerinden bir ışık, renk, ses, görüntü seli akar ve zihnimiz bir mânâda istila edilir (ele geçirilir). Bu sel gelmeden evvel zihin dinlenme hâlinde (rest mode) iken, sel sonrası yüksek uyarılma hâline (high excitation state) girer; uyarılmadan evvel hafif dalgalar hâlinde inip çıkan zihin dalgaları, uyarıldıktan sonra bir fırtınaya dönüşür.
  2. Duygusal aşırı yüklenme/ Temanın devamlı değişmesi
    Kâh trajik bir habere üzülür, kâh gönderilen bir fıkraya güler veya şehvetimizi, hırsımızı, kendimizi beğenmişliğimizi kamçılayan verilerle dağılır, allak bullak oluruz. Bu dağılmanın sebebi bilinç-dışımızda yarı uyku hâlinde olan bazı duyguların uyanmasından da kaynaklanır. Bunları iki ana grup hâlinde toplarsak; birincisi haz veren duygulardır: şehvet, hırs, ucûb, merak tatmini, sınırsız güç, iktidar, hükmetme… gibi.  İkinci grup duygular ise acı verir; mesela gelen haberler dolayısıyla öfke, kaygı, hased, yetersizlik, suçluluk hissetme gibi. Acı veren duyguların bir bölümü ise felaket, kaza, savaş, katliam gibi, tekrar tekrar gösterilen sahnelerin içimizde baştan uyandırdığı, merhamet, rikkat, kardeşlik, acz, çaresizlik duygularıdır; fakat burada yine bir tuzak vardır, çok kısa zaman dilimi içerisinde o kadar kötü haber almamıza rağmen, bir süre sonra bunları kanıksamaya başlarız; ah, vah vah dedikten kısa bir müddet sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi başka bir temayla eğleniriz. Hâlbuki normal bir durumda, bu haber üzerine derinliğine düşünmeli, yas sürecinden geçmeli ve hatta çareler üretmeye başlamalıyızdır.
Beş duyu vasıtasıyla zihnimize aşırı veri yüklendiğinde kalbimiz perdelenir ve oradan bize ulaşan enformasyon (varidat, ilhamat, tuluât, fuyuzât…) ve nûr akışı kesilir (Kâşâni Hz., Tefsîr-i Kebîr/Te'vilât). Bakın bu yorum o kadar önemli ki, duyusal aşırı yüklenme (sensory overload) ve kalb arasındaki ilişkiyi anlayabilmek, bildiğimiz psikoloji ve psikopatolojiye yepyeni boyutlar katıyor; bütün psikoterapi yaklaşımlarının tekrardan gözden geçirilmesini elzem kılıyor. Özellikle çağımızda sanal/ekran bağımlılığı ile en üst düzeye ulaşan duyusal aşırı yüklenme, hiç şüphesiz, varoluşumuzun, onsuz anlamsız hâle geldiği bu kalb geçidini işlevsiz hâle getiriyor ve depresyon, evham gibi hastalıkların patlamasına sebep oluyor. Ontolojik bir karanlıklaşma yaşamaya başlıyoruz; ışığın aslı, özü olan nûr kesilince, istediğimiz kadar o dünyayı yapay ışıklarla aydınlatalım, en şaşaalı alışveriş merkezlerinin pırıl pırıl mekânlarında dolaşalım, yine de o dünya bize cehennem gibi karanlık geliyor. Depresyon yaşayanlar bilirler, bu "ışıklar içinde karanlık" insana neredeyse dayanılmaz bir azab verir.
Sayfaya Git

Cinsel Kimlik Karmaşası

"Nefs Psikolojisi ve Rüyaların Dili" kitabımızda yer verdiğimiz "Eşcinsellik" konusuna, güncel katkılar sunarak yeni bir dosya hazırladık. Dikkatlerinize sunarız.
Bir Müslüman, eşcinsellik maddî ve mânevî açıdan insana zarar verdiği için eşcinselliğin düşmanıdır; ama ``hazreti insan`` olduğu için her eşcinsel mübârektir. Dolayısıyla bütün eşcinsellere, hürmet ve anlayışla yaklaşmak elzemdir; “ince” İslâm budur.
Terapiye kimler alınır? Sadece kendi istekleri doğrultusunda, sağlam motivas­yonu olan ve terapisti ile benzer değerler sistemini paylaşan kişiler ideal adaylardır.
Biz edepli bir milletiz; sadece kendimize değil, dünyaya da fütüvvet ahlâkımız ile hizmet verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Bu mevzûda da Türkiye’nin, başta İslâm âlemi olmak üzere bütün dünyaya önder olması lazım; bizden beklenen bu.

Şu sorulara ve daha fazlasına yanıt bulabilirsiniz:

  1. Eşcinsellik nedir?
  2. Psikiyatri’nin ve Psikoloji’nin eşcinselliğe yaklaşımı nasıldır?
  3. Eşcinselliğe bakışta zaman içinde ne tür değişimler olmuştur?
  4. Eşcinselliğe paralel giden patolojiler ve psikolojik rahasızlıklar nelerdir?
  5. Eşcinsel hayat tarzının normalleştirilmesinin toplum üzerinde ne gibi tesirleri olabilir?
  6. Eşcinselliğin kaynağına dair teoriler nelerdir?
  7. Eşcinsellik doğuştan gelen bir şey midir?
  8. Bir hastalık mıdır, yoksa bir seçim midir?
  9. Psikoterapi mümkün mü?
  10. Nefs Psikolojisi yaklaşımına göre eşcinsel temayül nedir ve Nefs Psikolojisi ne önerir?
Sayfaya Git

Önemli Bilgilendirme

``Bir süredir bazı psikolog ve psikiyatrların adımı ve Nefs Psikolojisi yaklaşımını menfaatleri doğrultusunda zikrettiklerini; bu şekilde kendilerini tanıttıklarını ve psikoterapi yaptıklarını izlemekteyim. Kısa bir müddetliğine bana gelip yine benim iznimle ses ve görüntü kaydı almış olanların, öğrenim analizi tabir edilen ve dört sene süren eğitimden tamamen geçmeden ve özellikle sertifika almadan, kendilerini eğitimi bitirmiş gibi tanıttıklarını duyuyorum. Böyle iddiada bulunanlardan lütfen sertifikalarını görme talebinde bulunun ve gerekirse bu site üzerinden bize sorun.``

Dr. Mustafa Merter
21.3.2024

TVNET Türk Kahvesi Programı

20 Ekim 2019'da yayınlandı.
Nefs ilmini bilmeden psikoterapi yapmaya çalışmak ``bir ülkede haritasız gezmeye benzer.``

Kitaplar

Mustafa Merter, ilk kitabı ``Dokuz Yüz Katlı İnsan``ın ardından ``Nefs Psikolojisi`` kitabını yayımladı. Son beş yıldır ``Kur'ân-ı Kerîm'in Psikolojik Açıdan Tefsîri`` çalışmasını sürdürüyor.
Daha fazla

Psikoterapi ve Öğrenim Analizi

Mustafa Merter, uzun yıllar psikoterapi hizmeti verdi; yüzlerce danışan gördü. Tecrübelerini, öğrenim analizi sürecinden geçmekte olan öğrencilerine aktarıyor.

Konferanslar ve TV. Programları

Mustafa Merter şimdiye kadar onlarca konferans verdi ve pek çok TV. programına konuk oldu. Kayıtların bir kısmı bu sayfada bir araya toplandı.

İletişim

Formu doldurarak ya da info@drmustafamerter.com adresine e-mail göndererek iletişime geçebilirsiniz.





    drmustafamerter
    Duyurularımızı Twitter'dan da takip edebilirsiniz.